30 Ocak 2009 Cuma

Seksi Fotomodel'in kendi ağzından uzun ve muhteşem hikayesi

- 1 -

Üniversiteyi İstanbul’da bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak için Amerika’ya gittim. Hem derslere devam ediyor hem de dergi reklamları için fotomodellik yapıyordum. Uzun kestane rengi saçlarım ve güzel yüzüm ve vücudum sayesinde bazı giyim markalarının reklamları için poz veriyordum. Üç yıl Amerika’da kaldıktan sonra 2007 baharında 25. yaş günümde Türkiye’ye döndüm. Ailemin İstanbul’da birkaç dairesi ve Ayvalık ve Bodrum’da yazlıkları vardı. Ben Amerika’ya gittikten sonra onlar da Bodrum’a yerleşmişlerdi. Ben İstanbul’daki dairelerden birinde oturmaya başladım. Amerika’da bulunduğum sırada İstanbul’daki eski çevremle bir daha bir araya gelmemeye ve onlardan tamamıyla kopmaya karar vermiştim. Çünkü, İstanbul’dan uzak kaldığım süre boyunca ne kadar saçma sapan bir arkadaş çevresine sahip olduğumu fark etmiştim. Artık yeni insanlarla tanışacak, onlarla arkadaşlık edecektim. Amerika’da ilk kez yaptığım fotomodelliği de Türkiye’de kesinlikle devam ettirmeyecektim.




Mayıs ayında büyük bir şirkette işe girdim. İş arkadaşlarım oldukça sevecen ve samimi insanlardı. Eski arkadaşlarım gibi kıskanç ve kötü niyetliler yoktu. İş yerindeki ilk iki haftamı doldurduğumda departmanımdaki hemen hemen herkesi tanıma fırsatı bulmuştum. İş arkadaşlarımdan Özlem bir yıldır burada çalışıyordu. Bana diğerleri hakkında bilgiler veriyordu, kimin hangi okuldan mezun olduğunu, nerede oturduğunu, ne zamandır burada çalıştığını söylüyordu. Anlattıkları içinde en çok dikkat ettiğim ise Yiğit’ti. Beni saymazsak en yakın tarihte işe başlayan oydu. 25 yaşında ve pek de yakışıklı olmayan biriydi. Kendine çok fazla güvenen bir görüntüsü ve tavrı vardı. Onu beğeniyordum. Onun da bana karşı bir ilgisi olduğunu hissediyordum. Belki beni yemeğe davet edecekti, oradan sinemaya gidecektik. Birkaç gün böyle geçtikten sonra onun evinde veya benim evimde birlikte olacak ve sıkıcı bir ilişkiye yelken açacaktık. Yiğit’le takılmak istesem de her şeyiyle önceden yazılmış ve herkesin uyguladığı bir plana göre adım atmak istemiyordum. Bütün bunları Özlem’le konuşmuştum. O da beni dikkatle dinliyor ve düşüncelerim ilgisini çekiyordu.




Bir gün ofisten arkadaşlarla öğle yemeğine çıkmıştık. Yiğit de bizimle birlikteydi. Hafta sonu Ayvalık’a gideceğini söyledi. Ailesinin Ayvalık’ta bir yazlığı ve de bir teknesi varmış. Yemek boyunca herkes tekne seyahatinin ne kadar zevkli olacağından söz etmesine rağmen Yiğit kimseyi davet etmedi. Tam yemekten kalkmak üzereyken cep telefonum çaldı. Arayan annemdi. Bir süre kalmak üzere Ayvalık’taki yazlığa gideceklerini, beni özlediklerini ve benim de hafta sonu orada olmamı istediklerini söyledi. Yiğit ve diğer arkadaşlar muhabbete dalmış ve annemle konuştuklarımı hiç duymamışlardı.




Akşam olduğunda Yiğit’e telefon ettim. Ayvalık’a gideceğimi, annemlerin orada olacağını söyledim. Cuma günü öğleden sonra izin alıp beraber gidebileceğimizi söyledi. Nasıl izin alacaktık bilmiyordum çünkü ben birkaç haftadır orada çalışıyordum, Yiğit benden eski de olsa henüz iki aylık bir geçmişi vardı. Bu konuda kendinden bu kadar emin olması beni şaşırtmıştı. Yine de “tamam” dedim ve telefonu kapattım.




Cuma sabah işe gittiğimde Yiğit öğleden sonra çıkmak için izin aldığını söyledi. Departman direktörüne ne söylemem gerektiğini sorduğumda “aklına ne gelirse söyle” dedi. Yiğit’in bu rahatlığı bana çok mantıksız gelmişti ama yine de direktörün odasına girdim ve doğrudan doğruya Ayvalık’a gideceğimi ve öğleden sonra çıkmak istediğimi söyledim. Direktör hiç üstelemeden “tamam çıkabilirsiniz” diye yanıtladı isteğimi. Burası çok büyük bir şirketti ve sahibi babamın arkadaşıydı. Her ne kadar bana torpilli muamelesi yapılmasını istemediğim için bunu kimseye söylemesem de galiba direktör durumu biliyordu. Yiğit de sudan bir sebeple izin almıştı. Acaba o da mı torpilliydi?




Öğleden sonra Yiğit’in arabasıyla yola çıktık. Birkaç saatlik bir yolculuktan sonra Ayvalık’a vardık. Ailem beni beklediği için hiç oyalanmadan beni yazlığımıza bıraktı. Bize gelip bir şeyler içmesi için davet ettiysem de kabul etmedi. Herhalde bizimkilerden çekinmişti. Ertesi gün tekneyle açılmak üzere sözleştik.




Ertesi sabah içime sarı bikini ve üzerime de kısa beyaz bir elbise giydim. Yürüyerek iskeleye gittim. Yiğit çoktan gelmiş, hazırlıkları tamamlamıştı. Bir süre sonra tekneye binip denize açıldık. Yiğit tekneyi idare ederken ben de kalçalarımı kaptan köşküne doğru uzatmış denizi seyrediyordum. Çok kısa ve bol olan mini elbisem arada bir rüzgardan havalanıyor bense açılmaması için eteğimi tutuyor numarası yapıyordum. Herhalde birazdan Yiğit kaptan köşkünden çıkacak ve arkamda belirecekti. Belimi ve kalçalarımı biraz okşadıktan sonra bana sarılacak ve arkadan dayayacaktı. Elleri göğüslerime gidecek ve öpüşmeye başlayacaktık. Böyle olacağını sanarak denizi seyretmeye devam ettim. Ancak ne zaman göz göze gelsek bana gülümsüyor, göz kırpıyor ve hemen teknenin rotasına bakıyordu. Belli ki acele etmeye hiç niyeti yoktu. Bu tavrı benim de hoşuma gitti. Hem onu azdıracaktım, hem de kendim azacaktım.




Bir süre sonra elbisemi çıkardım ve sadece bikinimle kaldım. Güverteye serdiğim havlunun üzerine yüzüstü yattım. Kaptan köşkünü arkama almıştım ve yüzüm teknenin burnuna bakıyordu. Yiğit bulunduğu yerden beni rahatlıkla görebilirdi. Gözlerini bacaklarıma ve götüme diktiğinden emindim. Bir süre uzandıktan sonra biraz arkamda kalan şezlongun üzerindeki cep telefonumu almak için dizlerimin üzerinde doğruldum. Uzanıp telefonumu elime aldıktan sonra önce Yiğit’e doğru domaldım ve tekrar yüzüstü yatmaya devam ettim. Biraz önce kısa beyaz elbisemin altındaki götümü ayakta denizi seyrederken ona sergilemiştim, daha sonra önünde sarı bikinimle yüzüstü uzanmıştım ve şimdi daha da ileri giderek önünde domalmıştım. Yiğit ise yanıma gelmiyordu. Acele etmemekte çok kararlıydı besbelli. Ama önünde birkaç saniye domaldığım andan beri tekne çok daha hızlı gidiyordu. Sonunda denizin ortasında bir yerde durduk ve demir attık. Etrafta başka bir tekne yoktu, bizi sadece civardaki kara parçalarından dürbünü olan birisi görebilirdi.




Yiğit hemen arkamda ve biraz solumda kalan şezlonga oturdu. Bense pozisyonumu hiç bozmuyordum. Bir süre konuşmadık. Daha sonra Yiğit kamaradaki buzdolabından bir bira alıp geleceğini söyledi ve “bir şey içmek ister misin?” diye sordu. Ben de bira içmek istediğimi söyledim. Yiğit ayağa kalkıp arka taraftaki kamaraya gitti. Ona bir sürpriz hazırlamıştım. Hemen ayağa kalktım ve teknenin yan tarafındaki merdivenlerden sessizce denize indim. Bir iki dakika içinde tekneden uzaklaştım. Yiğit güverteye geri döndüğünde hemen etrafa bakındı. Sonra kafasını kaldırıp denize baktığında beni denizin içinde gördü. Bana getirdiği birayı masanın üzerine koydu ve kendisininkini içmeye başladı. Hem bana hem de manzaraya bakıyordu. Ben de denizden onu izliyordum. Bir süre sonra az önce üzerinde uzandığım havluya gözü takıldı. Çünkü, havlunun üstünde gördüğü sarı şeyler bikinimin altı ve üstüydü. Denizde çırılçıplak olduğumu anlamıştı.




Bikinimin altını eline almış ve gülümsüyordu. Bikinimin altını parmağında pervane gibi çevirmeye başladı ve birden denize attı. Hemen oraya doğru yüzmeye çalıştım. Bikinim suya batsaydı altımda bir şey olmadan sadece kısacık elbiseyle eve kadar gidemezdim; gitsem de annemlere fark ettirmeden eve giremeyebilirdim. Yiğit yetişemeyeceğimi anlayınca üzerindeki tişörtü çıkardı, denize atladı ve batmak üzere olan bikinimi yakaladı. Gülerek Yiğit’in yanına kadar yüzdüm, bikinimi ondan aldım ve tekneye fırlattım.




Kısa bir süre suyun içinde kaldıktan sonra tekneye doğru yöneldim. Yavaş yavaş merdivenleri tırmanarak tekneye çıkıyordum. Eminim gözleri amıma ve götüme takılmıştı. Tam merdivenleri çıkarken dizlerimi kırarak daracık göt deliğimi iyice görmesini sağladım. O da arkamdan merdivenleri çıktı. Denize girmeden önce getirdiği biralar çoktan ısınmıştı ve Yiğit yenilerini almak için kamaraya gitti. Ben de o arada çarçabuk kurulandım ve beyaz elbisemi giydim. Bikinimin altını fırlattığım yerden buldum ve üstüyle birlikte güvertedeki demirlerden birinin üstüne astım. Yiğit de kamarada kurulanmış ve yeni bir şort giymişti. Üzerinde ise bir şey yoktu. İki tane sandalyeyi denize doğru çevirdim ve birine oturdum. Yiğit de hemen diğerine oturup getirdiği biralardan birini bana verdi. Ayaklarımı demirlere uzattım ve parmaklarımı yavaş yavaş ileri geri oynatmaya başladım. Yiğit ayaklarıma bakıyordu. Bana dönüp Amerika’da fotomodellik yaptığımı Özlem’den duyduğunu söyledi. Demek o da kendi çapında bir araştırma yapmıştı. Bikini veya iç çamaşırı çekimleri yapıp yapmadığımı sordu. Birkaç bikini çekimim olduğunu, fotoğraflarımın çıktığı dergileri getirdiğimi ve bir ara gösterebileceğimi söyledim. Bunun üzerine “senin bir iki fotoğrafını çekmek istiyorum” dedi. Ancak benim cep telefonumla çekmesi halinde kabul edeceğimi söyledim. “Olur” demesiyle az önce demire astığım bikinilerimi almak için uzandım. Yiğit ise üzerimdeki beyaz elbisemle poz vermemi istedi. Bunun üzerine cep telefonumu Yiğit’e verdim ve ayağa kalkarak seksi pozlar vermeye başladım. Yiğit durmadan resmimi çekiyordu. Öpücükler yolluyor seksi bakışlar atıyordum. Sonra yüzüstü yere uzandım ve dizlerimi yana kıvırarak bir iki klasik poz verdim. Bunun ardından da götüm tam Yiğit’e dönük şekilde yavaş yavaş domaldım. Elbisem amımı ve götümü zorlukla kapatıyordu. Yiğit “mükemmel bir poz” diyerek yerinden kalktı ve bir iki fotoğraf daha çekti. En sonunda eli vücuduma değmişti. Elbisemin üzerinden götümü okşamaya başlamıştı. Götümü biraz okşadıktan sonra ayağa kalktım ve öpüşmeye başladık. Elleri götümde, sırtımda ve göğüslerimde dolaşıp duruyordu. Ben de onun sırtını ve kalçalarını okşadıktan sonra elimi ön tarafa kaydırdım. Elimi şortunun içine sokup ilk kez sikine dokunacaktım ki benim arkamı çevirdi ve sikini götüme dayadı. Elleriyle de göğüslerimi sıkıyordu. Sikinin sertliğini ilk olarak ellerimde değil götümde hissetmiştim. “Bana her yerini gösterdin, mükemmel bir vücudun var, çok güzelsin” diye kulağıma fısıldadı. Bir yandan sikini götüme bastırıyordu. “Ben de sana sikimi göstericem” dedi ve “sikimin nasıl olduğunu merak ediyorsun di mi?” dedi. “Evet, çok merak ediyorum, acaba hayallerimden canlandırdığım gibi mi?” diye sordum. “Bütün merakını gidericem şimdi” dedi ve beni tekrar kendisine çevirdi. Siki neredeyse şortunu patlatacaktı. Elini şortunun içine soktu ve sikini tuttu. Çok heyecanlanmıştım. “Yiğit, lütfen göster sikini bana, n’olur” diye yalvardım. Bunun üzerine şortunu aşağı indirdi ve siki şortunun lastiğinden kurtulup yay gibi fırladı. Hayal ettiğim gibi büyük bir siki vardı. Kalınlığı çok güzeldi. Sikinde ve taşaklarında hiç kıl yoktu. Ucundan saydam bir sıvı damlıyordu. Tekrar öpüşmeye başladık. Ben bir yandan sikini okşarken o da götümü sıkıyordu. Beyaz elbisem hala üzerimdeydi. Yan yana şezlonga oturduk ve öpüşmeye devam ettik. Elleri bacaklarımda ve sırtımda dolaşırken ben de sikiyle oynuyordum.




Yiğit daha sonra şezlongun ucuna kadar geldi, arkasına yaslandı ve bacaklarını açtı. Benden ne istediğini anlamıştım. Hemen önünde diz çöktüm ve döl dolu taşaklarını yalamaya, emmeye ve hafif hafif ısırmaya başladım. Ben taşaklarıyla uğraşırken o da sikini eline almış otuz bir çekiyordu. Ben de ara sıra kafamı kaldırıp muhteşem sikini ağzıma alıyor, biraz emiyor, siki ağzımdayken onunla göz göze gelip sonra taşaklarına geri dönüyordum. Yiğit birden bana “ayaklarını yalamak istiyorum” dedi ve beni masaya oturttu. Gün boyu güvertede uzanırken ve demirlere uzattığım ayaklarıma bayılmış ve en sonunda onları yalayacaktı. Ayaklarımı önce biraz yüzüne sürdüm ve daha sonra ağzına verdim. O da ayak parmaklarımı emiyor ayaklarımın altını yalıyordu. Ayaklarımla sikini ve taşaklarını okşamaya başladığımda deli gibi zevk aldığı ve uzun zamandır hayalini kurduğu şeylerin bir bir gerçek olduğunu görmekten büyük bir haz duyduğu her halinden belli oluyordu. Yiğit çok heyecanlanmıştı. Biraz daha devam edersem fışkırtabilirdi. Ben de onun sıcak döllerinin sikinden ayaklarıma fışkırmasını ve o dölleri parmaklarımla toplayıp yutmayı gerçekten çok istiyordum ama bir yandan da hızımızın kesilmesini istemiyordum. Kararımı verdim ve ayaklarımı sikinden çektim. İkimizin de gözleri onun sikine ve benim ayaklarıma odaklanmıştı. Ben ayaklarımı çekince göz göze geldik. Yiğit’e “Hadi aşkım, kamaraya girelim. Daha yalamanı istediğim bir çok güzel yerim var” dedim.




Bunun üzerine kamaraya geçtik ve yatağa yatırıp üzerime çıktı. Öpüşmeye başladık. Daha sonra yanaklarımı ve çenemi yaladı. Dışarıda bana arkadan dayarken sıktığı göğüslerimi şimdi neredeyse ısırıyordu. Hemen beyaz elbisemi çıkardım ve ben de onun gibi çırılçıplak kaldım. Göğüslerimi birbirine yapıştırıp sıratına bastırıyordum. Sikinin kafasının sırılsıklam olmuş amcığıma değdiğini hissediyordum. Ama belli ki hemen sokmayacaktı. Yiğit aşağıya doğru kaydıkça ben de bacaklarımı iyice ayırdım. Karşısındaki görüntüye hayran hayran baktıktan sonra amımı yalamaya başladı. Dilini en hassas noktalara dokunduruyor ara sıra da amcığıma sokmaya çalışıyordu. Amımın suyu daha önce hiç olmadığı kadar akmıştı ve akmaya devam ediyordu.




Yiğit’e “Canım hadi 69 yapalım ben de senin sikini yalamak istiyorum” dedim. O ise amımı yalamaya devam ederken “acele etme güzelim” dedi. Dilini amımdan biraz daha aşağı kaydırmaya çalışıyordu. Teknenin merdivenlerini çıkarken ilk kez gördüğü daracık göt deliğimi yalamak istiyordu belli ki. Yiğit’in elinden kurtulup önünde domaldım. Az önce sırt üstü yatarken dilini göt deliğime değdirememişti. Şimdi ise istediğini yapabilirdi. Hemen saldıracağını düşünerek beklemeye başladım. Gözlerimi kapamıştım. Ama hiçbir şey olmuyordu. Ne göt deliğimde bir temas hissediyordum ne de vücudumun başka bir yerinde. Hiç gözlerimi açıp bakmayı düşünmedim. Herhalde Yiğit karşısındaki muhteşem manzarayı seyrediyordu. Tam da sabırsızlanmaya başlamışken göt deliğimin etrafında ılık bir nefes hissettim. Yiğit göt deliğimi kokluyordu. Üstünü, altını ve çevresini kokladıktan sonra nefesini tam ortasında hissettim götümün. “Güzel kokuyor mu, aşkım?” diye sordum. Yiğit de “harika bir kokusu var” diye cevap verdi ve dilini ilk kez göt deliğime değdirdi. Daha sonra aşağı yukarı yalamaya başladı. Çok zevkliydi. Bir aşağı bir yukarı götümü yalarken ara sıra da dilini amıma değdiriyordu. Götümü öyle bir emmeye başlamıştı ki dayanamıyordum. Sanki içinde bir şey vardı ve onu emerek çıkartacaktı. Elleriyle kalçalarımı sıkarken dilini götüme sokmaya çalışıyordu. Ara sıra geri çekiliyor ve yaladığı muhteşem şeyi seyrediyor ve tekrar saldırıyordu. Yine geri çekilip seyrettiği bir anda göt deliğimi sıkıp bırakmaya başladım. Göt deliğimin açılıp kapanmasını gören Yiğit ohhhhh diye inledi. Onu böyle geri çağırmama bayılmıştı besbelli. Biraz emip yaladıktan sonra geri çekiliyor ve tekrar aynı şeyi yapmamı bekliyordu. Ben de yapıyordum tabii ki. Dilini götüme soktuğunda da götümü sıkıp bırakmaya devam ettim. Dilini götümle kıstırıyor sonra bırakıyordum. Muhteşem bir şeydi bu.




Daha sonra sırt üstü yatağa uzandı ve “hadi aşkım 69 yapacaktık ya” dedi. Hemen ağzının üzerine oturdum. Amım tam ağzının üzerine gelmişti ve hemen yalamaya başlamıştı amımı. Amımdan akan sular ağzının içine doluyordu. Ben de hemen öne doğru eğildim ve Yiğit’in sikinin kafasını öptüm. Kamaraya girmeden önce taşaklarını yalarken birkaç kere ağzıma aldığım sikini şimdi doya doya emebilirdim. Hemen ağzıma aldım. Yiğit belini yukarı kaldırarak tamamını ağzıma sokmaya çalışıyordu. Bunu ben de istiyordum. Gitgide sikinin daha büyük bir kısmını ağzıma alırken taşaklarını da okşuyordum. Yiğit de amımı ve göt deliğimi yalamaya devam ediyordu. En sonunda sikinin neredeyse tamamını ağzıma aldım ve sikinin başı gırtlağıma değdi. Yiğit hala ittiriyor ve ben ister istemez öğürüyordum. Ağzımdan salyalar akıyordu, gözlerim yaşarmıştı. Yiğit aldığı delice zevkin etkisiyle amımı büyük bir hızla ve hırsla yalayarak beni orgazma ulaştırdı. Belki de hayatımda en çok bağırdığım ve inlediğim orgazm bu olmuştu. İster istemez vücudum biraz ileri doğru kaymış ve göt deliğim tam Yiğit’in ağzının üstüne gelmişti. Dilini biraz göt deliğime soktuktan sonra üzerinden kalktım ve yanına uzandım.




Hemen dudaklarıma yumulup beni öpmeye başladı. Az önce göt deliğime giren dili şimdi ağzıma giriyordu.




Hayatımın en inanılmaz boşalmalarından birini yaşamıştım. Şimdi sıra Yiğit’e gelmişti. “Aşkım, lütfen sikini biraz daha ağzıma ver. Emmek istiyorum. Lütfen aşkım, lütfen” diye yalvardım. Yiğit hemen yataktan indi ve yatağın kenarında ayağa kalktı. Ben de hemen yatağın üzerinde ellerim ve dizlerimin üzerindeydim. Bir elimle yataktan destek alırken diğer elimle Yiğit’in sikini göbeğine yapıştırdım ve taşaklarını ağzıma aldım. Sırayla emdim taşaklarını. Yiğit deli gibi inliyordu. Sonra sikini ağzıma alıp emmeğe başladım. Artık sadece ağzım çalışıyordu, iki elim de yataktan destek alıyordu. Yiğit öne doğru eğildi ve iki eliyle kalçalarımı yakaladı. Onları parçalayacak gibi sıkıyor ve iki yana doğru geriyordu. Yiğit’e “hadi aşkım ağzıma akıt artık” dedim. Yiğit “akıtmak üzereyim, ohhhh!” diye inledi. Sikini ağzımdan çıkarttı ve birkaç santim uzaklaştı. Sikini eline almıştı ama sıvazlamıyor sadece hareketsiz bir şekilde tutuyordu. Bana “şimdi ağzına fışkırtıcam; napıcaksın döllerimi?” diye sordu. Ben de “yapacaklarıma inanamayacaksın, hadi fışkırt aşkım” dedim. Eliyle sikini birkaç kez pompaladıktan sonra dölünün ilk kısmı büyük bir hızla tam ağzımın içine fışkırdı. Daha sonra ikincisi daha hızlı ve yoğun biçimde yine ağzımdan içeri girdi. Bunu diğerleri takip etti. Öyle bir nişan alıyordu ki tam yedi kez fışkırtmasına rağmen hepsini tam dilimin üstüne ve gırtlağıma isabet ettirmiş bir kere bile ıskalamamıştı. Gırtlağıma gelen yedinci fışkırmadan sonra dölü artık fışkırmıyor ama akmaya devam ediyordu. Ben dölleri ağzımdan dışarı dökülmesin diye dikkat ederken sikinin ucunu alt dudağımın üstüne sürerek kalanları da ağzıma vermiş oldu. Benim niyetim Yiğit’in yüzüme ve göğüslerime fışkıracak döllerini parmaklarımla toplayıp iştahla ağzıma götürmek sonra da yutmaktı. Yiğit’e “yapacaklarıma inanamayacaksın” derken bunu kastetmiştim. Ama şimdi olanlara inanamayan bendim. Yiğit’in çok sıcak, çok tuzlu, çok yoğun olan dölü ağzımdaydı ve çok çok fazlaydı. Ağzımı açıp Yiğit’e gösterdim. Bana “hadi yut bütün döllerimi” dedi. Bunun üzerine ağzımı kapadım ve onun sıcak ve lezzetli dölünü bir kerede yuttum. Boğazımı yakarak geçen dölün mideme inişini hissettim. Yiğit hala karşımda duruyordu ve gördüklerinin çok hoşuna gittiği belliydi. Sikini elime aldım ve başparmağımla kökünden ucuna doğru çektim. Son döl damlası Yiğit’in sikinin ucuna geldi. Onu da dilimle yakaladım ve yuttum.




Daha sonra uzandık ve ben başımı Yiğit’in göğsüne yaslayıp bir elimi taşaklarının üzerine koydum ve sikinin yavaş yavaş inişini izledim. Yiğit’in kalbi deli gibi atıyordu ve nefes nefeseydi.




- 2 -

Bir süre öylece uzandıktan sonra kalktık ve güverteye çıktık. Yiğit şezlonglardan birine oturdu. Ben de onun kucağına oturdum. Birbirimize dokunuyor ve öpüşüyorduk. Biraz uzandıktan sonra Yiğit “hadi eve gidelim” dedi. “Neden burada kalmıyoruz” diye sormam üzerine bana bir sürprizi olduğunu söyledi. “Tamam” diyip demirin üzerinde kurumuş olan bikinimi ve elbisemi giydim. Hemen demir alıp iskeleye doğru hareket ettik.




Tekneyi iskeleye bağladıktan sonra Yiğit’in arabasıyla evine gittik. Kapı açıktı. Evin boş olmadığı belliydi. Sürprizin ne olduğunu düşünüyordum. İçeri girdik ve içeride iş arkadaşım Özlem’i gördüm. Şaşırmıştım ama teknede daha saatlerce sevişebilecekken Özlem için eve dönmemiz çok saçma gelmişti. O kadar saçma gelmişti ki onun burada ne aradığını bile düşünememiştim.




Yiğit duşa girdi. Biz de Özlem’le oturup konuşmaya başladık. Şimdi ne olup bittiğini öğrenecektim. Özlem bana ezbere bir ilişki yaşamak istemediğimi ona söylediğimi hatırlattı ve “tam istediğin gibi her şeyi planladım” dedi. Söylediklerine bir anlam veremiyordum. Özlem anlattıkça her şeyi öğrendim.




Meğerse Yiğit çalıştığım şirketin patronu ve babamın arkadaşı olan Selim Bey’in oğluymuş ve son bir aydır babasının şirketinde sıradan bir personel gibi çalışıyormuş. Ben babamın torpiliyle işe girdikten sonra hemen bana göz koymuş. Özlem’e klasik bir ilişki yaşamak istemediğimi söylemem üzerine de Özlem bunu Yiğit’e anlatmış. Sonra hafta içinde babam Selim Bey’le Ayvalık’a gitme ve beni de oraya çağırma niyetini söylediğinde Yiğit de babasının yanındaymış ve telefon konuşmasını duymuş. Bunun üzerine Ayvalık’a gitme fikrini uydurup bize yemekte söylemiş. Zaten bu bir tesadüf olamazdı. Nasıl olmuştu da şüphelenmemiştim; bilmiyorum.




Özlem’i şaşkına dönmüş bir şekilde dinliyordum. O da halimi gördükçe gülmemek için kendini zor tutuyordu.




İşyerinden izin alma konusunda nasıl olup da bu kadar rahat davrandığını ve beni de inanılmaz bir kendine güvenle nasıl telkin ettiğini anlamıştım. Ne de olsa orası onun işyeriydi. Parçalar bir bir yerine oturuyordu. Güzel bir plan yapmıştı Yiğit. Anlamadığım tek nokta Özlem’in bunu neden yaptığı ve burada ne işi olduğuydu. Kendisine sordum ve şok edici bir cevap aldım.




Özlem, Yiğit’le yaklaşık bir yıldır devam eden ancak duygusal olmayıp sadece cinsel maceralara dayanan bir ilişkileri olduğunu söyledi. Şaşkınlığım devam ediyor ancak sinirlenmiyordum. Beni de ağlarına düşürmüşlerdi ve belli ki teknede aldığım zevki katlayacaktım. Zaten Özlem de dolgun göğüsleri, uzun bacakları ve sıkı götüyle güzel bir parçaydı. İşyerinde de kendisine alıcı gözle bakmıştım ama şimdi altında gri eşofman altı ve üzerindeki kırmızı bikinisiyle çok daha güzeldi.




Yiğit duştan çıkmış ve beline havlu sarılı olarak salona doğru geliyordu. Özlem hemen ayağa kalktı ve Yiğit’in boynuna sarıldı. Öpüşmeye başladılar. Yiğit elleriyle eşofmanının üzerinden Özlem’in götünü avuçladı. Daha bir saat önce teknesinde seviştiğim adam şimdi dahice yapılmış bir planın parçası olmuş ve benim birkaç metre önümde iş arkadaşımla öpüşüyordu ve ben bütün hikayeye hemen adapte olmuştum.




Daha sonra ikisi birden yanıma oturdular. Özlem ortadaydı.




Yiğit, bana bakıp yüzümdeki memnun ifadeyi görünce “işine geldi di mi?” diye sordu. Ben de gülümseyerek ona göz kırptım ve öpücük yolladım. Yiğit, sonra elini Özlem’in göğüslerine götürdü ve sıkmaya başladı. Yiğit daha sonra “iddiayı da sen kazandın, Özlem” dedi. Özlem gülerek “ben demiştim sana” dedi. Her şey tekrar bir bulmaca halini alıyordu. İddianın benimle ilgili olduğu belliydi ama ne olabilirdi? İnadına hiçbir şey söylemiyorlar, beni sormaya zorluyorlardı. Ben de mecburen sordum.




Yiğit ve Özlem birbirlerine bakıp gülüştüler ve Yiğit, Özlem’e “sen söyle” dedi. Özlem bana dönüp “demek Yiğit’in dölünü yuttun. Ben biliyordum yutacağını seni şıllık” dedi. Manyaklar bunun için iddiaya girmişlerdi. “Evet yuttum” dedim. Dölünün tadı hala boğazımı yakıyordu zaten. Özlem “Nası çok sıcak ve çok bol akıtıyor di mi?” diye sordu. Pişkin pişkin sırıtarak “evet, aynen öyle” dedim. Bu konuşma Yiğit’i iyice azdırmış olacak ki ayağa kalktı ve “hadi kızlar, yukarı çıkalım” dedi. Özlem ve ben önde öpüşe öpüşe yürüyor ve Yiğit de hemen arkamızdan geliyordu. Merdivenleri çıkarken Yiğit götümü avuçladı. Dönüp baktığımda diğer eli de Özlem’in götündeydi. Götlerimizle oynaya oynaya bizi odaya soktu.




Oda çok büyüktü ve tam ortasında dev gibi bir yatak hemen yanında geniş tek kişilik bir koltuk vardı. Odanın bir duvarında da boydan boya ayna kaplı bir dolap duruyordu.




- 3 -
Özlem’le beraber hemen yatağa uzandık ve öpüşmeye başladık. İkimizde birbirimizin göğüsleriyle oynuyorduk. Özlem, elbisemin eteğini kaldırıyor ve götümü okşuyordu. Tüm bunlar olurken Yiğit koltuğa oturmuş bizi izliyordu. Sonra Özlem ayağa kalktı ve Yiğit’in hemen önünde götünü ona döndü. Ben de ne yapacağını görmek istiyordum. Hemen yataktan kalktım ve koltuğun kenarına oturdum. Özlem, götünü bize dönük şekilde dışarı çıkarmış ve yavaş yavaş eşofmanını indiriyordu. İçinde başka bir şey yoktu. Birkaç saniye içerisinde muhteşem götü karşımızdaydı. Özlem, kendi götünü biraz avuçladıktan sonra önünü döndü ve kırmızı bikinisinin üstünü de çıkardı. Göğüsleri de çok güzeldi. Biraz öne doğru eğilip göğüslerini birbirine yapıştırarak bize gösterdi ve o da koltuğun diğer kenarına oturdu. Demek sıra bana gelmişti. Ayağa kalktım ve götüm Yiğit ve Özlem’e dönük bir şekilde biraz öne doğru eğildim ve elbisemin eteğini kaldırdım. Götümde bir el hissettim. Aynaya dönüp baktım. Özlem götümü okşuyordu. Daha sonra elbisemi çıkardım ve bikinimle kaldım. Özlem elini Yiğit’in belindeki havlunun içine sokmuş sikine ve taşaklarına dokunuyordu. Bikinimi yavaş yavaş çıkartmayı düşünüyordum ancak zaman kaybetmeden bir an önce onlara katılmak istiyordum. Hemen uzanıp Yiğit’in belindeki havlunun düğümünü açtım. Taş gibi olmuş büyük siki karşımıza çıktı. Özlem’e fırsat vermeden Yiğit’in önünde diz çöküp sikini yalamaya başladım. Taşaklarını emiyor, sikinin kafasını ağzıma alıyordum. Daha sonra sikini gırtlağıma kadar sokmasına izin veriyordum. Özlem de göğüslerini Yiğit’e yalatıyordu. Ben Yiğit’in sikini emmeye devam ederken Özlem kalktı ve arkama geçti. Bikinimim altının ve üstünün iplerini çözdü. Ben de çırılçıplak kalmıştım.




Ben Yiğit’in taşaklarına saldırmış onları emerken Özlem’de amımı yalıyordu. O kadar hoşuma gidiyordu ki kendimi kaybetmiş Yiğit’in taşaklarını ısırıyordum. Kendimi kaybettiğimde Yiğit saçlarımdan çekip kafamı kaldırıyor, kendime geldiğimde ise sikini ve taşaklarını yalamaya devam etmem için beni serbest bırakıyordu. Daha sonra Özlem göt deliğimi yalamaya başladı. Çok zevk alıyordum, kendimi iyice kaybetmiştim. Yiğit artık saçlarımı hiç bırakmıyordu. Bir süre sonra Özlem’e “gel buraya” dedi. Yer değiştirecektik. Özlem hemen benim yerime geçti ve Yiğit’in sikini ağzına aldı. Ben de Özlem’in arkasına geçtim. Özlem’in amını emmeye başladım. Kalçalarını sağa sola sallayarak çok zevk aldığını belli ediyordu ama bir an bile Yiğit’in sikini bırakmıyordu. Özlem’in göt deliği de benimki gibi çok güzeldi. Çevresi bembeyazdı. Amından sonra göt deliğini yalamaya başladım. Uzun süredir sikini bize emdiren Yiğit, Özlem’in ağzına akıtacak diye endişeleniyordum. Özlem’in bir an önce o siki bırakmasını istiyordum. Ben Özlem’in amını ve götünü yaladıkça o da iyice coşuyor manyak gibi emiyordu Yiğit’in sikini. Dilimi Özlem’in götünden çekip orta parmağımı Özlem’in sırılsıklam olmuş daracık göt deliğine bir hamlede soktum. Özlem’den bir inleme sesi geldi, nefesi kesilmişti. Yiğit’in sikini bırakmış öylece kalakalmıştı. Birkaç kez daha parmağımı Özlem’in götüne sokup çıkardım. Sonra ayağa kalktım ve Yiğit’in yanına giderek ellerini tutup koltuktan kaldırdım. Beraber yatağa uzandık. Yiğit hemen sırtüstü yattı ve beni tam sikinin üzerine oturttu. Zaten sırılsıklam olan amıma soktu sikini. Yiğit bir yandan göğüslerimle oynarken ben de sikinin üzerinde zıplıyordum. Zevkten kudurmuş Özlem’in orada olduğunu unutmuştum. Birden götümde bir hareket hissettim. Özlem benden intikâm alacaktı herhalde. O da aynen benim ona yaptığım gibi bir parmağını götüme soktu. Yiğit’in siki amıma Özlem’in parmağı götümde girip çıkıyordu. Çok zevkliydi. Bağıra bağıra orgazm oldum ve Yiğit’in sikinin üzerinden kalkıp yanına yığıldım. Nasıl olsa benden boşalan yere Özlem geçecekti. Özlem yüzü değil ama sırtı Yiğit’e dönük şekilde sikinin üzerine oturacak gibi hazırlanıyordu. Ben de orgazm olmanın rahatlığıyla ve büyük bir zevkle onları izleyecektim. Özlem, Yiğit’in sikinin üzerinde çömeldi ama amını değil göt deliğini sikin kafasına değdirmeye başladı. Yiğit sikini dibinden tutmuş Özlem de üzerine oturmak ve siki götüne almak istiyordu. Biraz uğraştıktan sonra Yiğit’in sikinin kafası Özlem’in daracık göt deliğine girdi. Özlem’in nefesi tıkanmış yavaş yavaş oturmaya çalışıyordu. Birkaç saniye sonra Yiğit’in sikinin tamamı Özlem’in götündeydi. Özlem oturup kalktıkça göt deliğinin etrafı şişiyordu. İkisi birden zevkten inliyorlardı. Muhteşem bir görüntüydü. Özlem vücudunu biraz geriye doğru attı ve ayaklarını Yiğit’in dizlerinin üzerine koydu. Oturup kalkmaya devam ediyordu. Biraz böyle devam ettikten sonra Yiğit’in üzerinden kalktı. Özlem, Yiğit’in sikini dibinden tuttu ve hayran hayran seyretti. Ben, Özlem’in yüzü Yiğit’e dönük şekilde üzerine oturacağını sanıyordum. Özlem ise yavaşça sikin üzerine eğildi ve sikin etrafını yalamaya başladı ve daha sonra siki ağzına aldı.


Gözlerime inanamıyordum. Biraz önce göt deliğinin en derin yerlerine kadar giren Yiğit’in sikini ağzına almış iştahla emiyordu Özlem. Özlem, kafasını kaldırdı ve “tadı çok güzel olmuş” diyip emmeye devam etti. Bu söylediği beni tam anlamışla şoke etmişti. Ben bunu asla yapmazdım. Zevk, şaşkınlık, iğrenme, merak ve başka bir sürü his karmakarışık his beynimin içinde dolaşıyordu. Özlem daha sonra Yiğit’in sikini aşağı yukarı sıvazlamaya başladı. Yiğit’in gözlerinin içine bakıyor ve dilini dışarı çıkarmış bekliyordu. “Dölünü yutmak istiyorum” demesinin ardından Yiğit’in dölü sikinden fışkırmaya başladı. Yiğit zevkten deli olmuş fışkırttıkça fışkırtıyordu. Özlem’in ağzı, dudakları ve yüzü döl olmuştu. Özlem ağzındakileri yuttuktan sonra aynaya baktı ve parmaklarıyla yüzündeki dölleri topladı ve ağzına götürüp geri kalanını da yuttu. “Ohhh, çok sıcak” diyerek Yiğit’in yanına uzandı. O an ben de Yiğit’in sikini biraz emmek ve dölünü tekrar tatmak istedim ama az önce Özlem’in göt deliğinden çıkmış bir siki tabii ki ağzıma alamazdım.




- 4 -
Biraz uzandıktan sonra hep birlikte banyoya gittik. Çok geniş olan duş kabinine girip birbirimize dokunarak ve öpüşerek yıkandık. Banyodan çıktıktan sonra üçümüz de çırılçıplak salona indik. Bir iki saat bir şeyler içip muhabbet ettik. Cep telefonumdan Yiğit’in teknede çektiği resimlere baktık. Daha sonra yine üçümüz kanepede bir aradaydık. Yiğit ortamızdaydı. Çok yavaş bir tempoda birbirimizle oynuyorduk. Ben Yiğit’in kasıklarını ve taşaklarını gıdıklıyordum. Özlem de ayaklarını Yiğit’in bacaklarına sürüyordu. Yiğit’in siki yavaş yavaş kalkıyor benim de amımın suları akıyordu. Özlem’le aynı anda Yiğit’in sikine yöneldik. İkimiz birden sikini ve taşaklarını yalamaya başladık. Ben Yiğit’in sikinin kafasını ağzıma almıştım Özlem de taşaklarını emiyordu. Ben ağzımdan çıkarttığımda da Özlem ağzına alıyordu Yiğit’in sikini. Bu şekilde dakikalarca devam edebilirdik ama Özlem birden Yiğit’in sikini emmeyi bıraktı, beni belimden yakaladı ve kanepeye doğru domalttı. İki elimi tutup kalçalarıma götürdü. Belli ki kalçalarımı iki yana ayırmamı istiyordu. Aynen onlun istediği gibi kalçalarımı iki yana gerdim. Özlem göt deliğime biraz tükürük bıraktı ve bir parmağını göt deliğime soktu. İleri geri hareket ettirerek gevşetmeye çalışıyordu. Çok hoşuma gidiyordu. Yiğit de kanepenin arka tarafına geçti ve sikini bana uzattı. Özlem göt deliğimi parmaklarken ben de onun sikini emmeye başladım. Göt deliğimin iyice gevşediğini hissediyordum.Özlem’in bu uğraşının nedeni belliydi. Götümü Yiğit için hazırlıyordu. Yiğit’in siki birazdan götüme girecekti. Özlem herhalde iki parmağını birden götüme sokuyordu. Yiğit’le göz göze geldik. Sikini ağzımdan çıkardı ve arkama geçti. Götümü yalamayı bırakan Özlem de benim yanıma geldi ve yüzlerimizi birbirimize döndük. İkimizde domalmış halde Yiğit’in önündeydik. Ellerimle götümü iki yana germeye devam ediyordum. Sonra Yiğit’in sikinin ucunu göt deliğimde hissettim. Yavaş yavaş sokmaya çalışıyordu. Biraz ittirdikten sonra herhalde kafası götüme girmişti. Biraz geri çekip tekrar yüklendi ve sikinin yarısını götüme soktu. Artık ileri geri hareket etmeye başlamıştı. Yiğit daracık göt deliğimi sikiyordu. Götümü ilk ve son kez Amerika’da ve neredeyse bir sene önce siktirmiştim. Pek de bir zevk almamıştım. Ama şu an zevkten kuduruyordum. Ne de olsa Yiğit’in siki çok büyüktü ve bu kadar zevkli olmasının nedeni herhalde buydu. Özlem göğüslerimle oynarken Yiğit sikinin hepsini götüme sokuyor, biraz bekletip geri çekiyordu. Göt deliğim öylesine gevşemişti ki sikini götümden çıkarıp tekrar saplayabiliyordu. İnanılmaz bir zevk alıyordum. Özlem’in bir elini bacaklarımın arasına götürüp amımla oynaması beni çıldırtıyordu. Yiğit götümü hızlı hızlı sikmeye başladı. Özlem de parmaklarını amıma sokuyordu. Vıcık vıcık olmuştum ve büyük bir zevkle titreyerek patladım. Yiğit’in siki aynı hızla götüme girip çıkıyordu. O da herhalde az sonra akıtacaktı döllerini götüme. Yiğit, sikini göt deliğimin en derin yerlerine kadar soktu ve biraz bekletti. Sonra yavaş yavaş dışarı çıkardı. O an sırtıma, belime ve götüme fışkırtmasını çok istedim. Özlem de benim yanımdaydı ve domalmıştı. Biraz da onun götünü sikmek istiyor olabilirdi. Bunların ikisi de olmadı. Yiğit kanepenin arkasına yani bizim önümüze geldi. Biraz önce beni bağırta bağırta daracık göt deliğimden sikmişti. Sikini götümün en derin yerine kadar sokmuştu. Şimdi o muhteşem sik karşımdaydı. Özlem kulağıma eğilmiş “hadi sen de benim yaptığımı yap. Kendi götünün tadına bak. Götünden çıkardı ağzına vermek istiyor, hadi al ağzına” diye fısıldıyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Birkaç saat önce Özlem aynı şeyi büyük bir iştahla yaparken merak ve iğrenme arasında kalmıştım. Şimdi aynı duruma ben gelmiştim. Özlem “hadi yalamaya başla Yiğit’in sikini. Göreceksin çok zevkli” diyerek beni teşvik ediyordu. Gözlerimi kapatıp dilimi çıkardım. Ne yapacaksa o yapsın diye düşündüm. Yiğit sikini kafasını dilime sürdü ve ağzıma bastırarak dudaklarımı açmaya çalıştı. Artık iş işten geçmişti. Sikini ağzıma verecekti. Gözlerimi açtım ve sikini ağzıma alıp emmeğe başladım. Yiğit’in az önce göt deliğimin en derin yerlerine giren ve beni zevkten kudurtan kalın siki şimdi ağzımdaydı. İlk kez götümün tadına bakıyordum. Yiğit’in sikine bulaşan tüm göt suyunu yaladım ve yuttum. İnanılmaz bir duyguydu. Kafamda artık hiçbir tabu kalmamıştı. Yiğit sikini ağzımdan çıkardığında siki pırıl pırıl parlıyordu. O an yüzümdeki şaşkın ve ne yaptığını bilmez ifade herhalde herkesi şaşırtabilirdi. Yiğit sonra arkama geçti ve sikini tekrar götüme soktu. Özlem “nasıl, güzel miymiş göt deliğinin tadı?” diye sordu. Yutkunarak “çok güzelmiş” diye cevapladım. Yiğit bu arada yine köküne kadar sokmuştu sikini götüme ve birden çıkartıp yine önümüze geldi. Bu sefer Özlem’in karşısına geçti. Özlem hiç beklemeden Yiğit’in sikini yalamaya başladı. Sağını solunu yaladıktan sonra kafasını ağzına aldı ve emerek temizledi. Ağzından çıkardıktan sonra da bana dönüp “gerçekten çok lezzetli olmuş” dedi. Yiğit tekrar arkaya geçti. Tekrar götümü sikeceğini düşünüyordum ki Özlem’den bir inleme sesi duydum. Yiğit bu sefer Özlem’in götünü sikmeye başlamıştı. Biraz sokup çıkardıktan sonra dibine kadar bastırdı ve dışarı çıkardı ve koltuğa oturdu. Bana sikini işaret etti. Ağzıma almamı istiyordu. Az önce kendi götümün tadına bakmıştım. Hala şaşkındım ve şimdi Özlem’in götünden çıkan siki tadacaktım. O ana kadar her istediklerini yapmıştım. Şimdiden sonra da duramazdım ve hemen Yiğit’in sikini ağzıma aldım. Yalarken tadını almaya çalışıyordum. Sikin tadı çok güzel olmuştu. Özlem’in göt suyu da demek çok lezzetliydi. Özlem’e dönüp “tadı harika” dedim ve yalamaya devam ettim. Yiğit’in dayanacak hali kalmamıştı. Özlem, Yiğit’e “hadi akıt şu orospunun ağzına, yutarken gözlerimle göreyim” dedi. Bunun üzerine Yiğit döllerini ağzıma fışkırtmaya başladı. Ağzımı doldurmuştu, yine deli gibi akıtıyordu. Fışkırtması bitince sikini ağzımdan çıkardım ve dölün hepsini yuttum. Çok sıcaktı.

Hep birlikte kanepeye yığıldık. Hiçbirimizin kolunu kıpırdatacak hali yoktu. Biraz dinlendikten sonra üzerimi giyindim ve Yiğit beni evimize bıraktı.

Özlem ve Yiğit’le ilk birlikteliğimiz böyle olduğuna göre bundan sonrasının ne olacağı düşüncesi içimi ürpertti.

0 yorum: